Kişisel Verilerin Korunması Kanunu
KVKK Kurum Yükümlülükleri
Son zamanlarda, KVKK yani Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ilgili herkesin az ya da çok bilgi sahibi olduğunu gözlemliyoruz. Teknolojinin hızla gelişmesiyle, şirketlerin kolayca ulaşabildiği kişisel verilerimizin korunacak olması, herkesin az da olsa rahat bir nefes almasını sağladı desek çok da yanlış olmaz. Şimdi bu konuda biraz daha detaylı bilgi verelim ne dersiniz?
Baştan başlayalım! Kişisel verilerimizin korunmasını istiyoruz. Peki tam olarak kişisel veri nedir?
Kişisel veri, kişinin kimliğine ait ya da kimliğinin belirlenmesini sağlayabilecek her türlü veridir. Örneğin; adınız, telefon numaranız, e-posta adresiniz ya da fotoğrafınız kişisel verilerdir. Gün içerisinde kurumların sürekli kişisel verilerinizin işlediğini farkında mısınız? Alış veriş yapmak için üyelik oluşturduğumuz e-ticaret siteleri, girdiğimiz mağazada görüntümüzü kaydeden güvenlik kameraları, iş başvurusu yapmak için CV’mizi ilettiğimiz İK departmanları ve dahası… Teknolojinin gelişmesiyle, kurumlarla paylaştığımız kişisel verilerimiz sayı ve nitelik olarak hızla artmaya başladı. Bu sebeple, kişisel verilerin işlenmesinin disiplin altına alınması ve başta özel hayatın gizliliği olmak üzere temel hak ve özgürlükleri korunması olan KVKK, hayatımıza girmekte geç bile kalmıştı.
Tamam, tüm kurumlar sahip oldukları kişisel verileri korumakla yükümüler ama ya buna yeterince önem vermezlerse?
Aslında vermek zorundalar. Çünkü kanun ihlallerinin, kurumlar için çok ağır yaptırımları var. Bir anda bu kadar popüler hale gelmesinin sebeplerinden biri de farklı seviyelerdeki ihlallerin, hapis ve yüksek para cezalarına yok açması. Diğer önemli sebep ise kurum itibarını korumak ve müşteri memnuniyetini sağlamak. Herkes bir şekilde bu konuda gün geçtikçe daha çok bilgi sahibi olmaya ve haklarını sorgulamaya başladı. Haliyle kurumun çalışanlarının yapacağı küçük bir ihlalin bile vatandaş tarafından fark edilmesi oldukça yüksek bir ihtimal.
Bu konuda kurumlar ne yapabilir?
Tabi burada atılacak en önemli adım, çalışanları bilinçlendirmek olacaktır. Çalışanların, üzerlerine düşen sorumlulukları, hangi durumların ihlale yol açtığını, ve bunların yaptırımlarının neler olacağını öğrenmeleri şirketler için hayati önem taşıyor.Çoğu büyük kurum bu konuda çalışanlarını bilinçlendirmenin önemini fark etmiş durumda. Peki bunu hangi yolla yaparlarsa en verimli sonucu elde edebilirler?
Hi e-learning olarak bu bilinçlendirme çalışmasının en verimli ve en keyifli yolunun nasıl olacağını düşündük ve çözümü yine e-eğitimlerde bulduk. İçerik her ne kadar kanuni bir ciddiyete sahip olsa da biz gerçekten keyifli ve bir o kadar da detaylı bir e-eğitim hazırladığımıza inanıyoruz. Ayrıca bu yöntemle, kurumlar da emek ve bütçeden tasarruf ederken, çalışanlarının da zaman ve mekandan bağımsız olarak eğitim almalarına olanak sağlayabilirler.